Küçük yaşta trafik sınavlarına girip bisiklet kullanabilme sertifikası alıyor ve okula her gün bisikletle gidip gelmeye başlıyorlar. Büyüdükçe de bisiklet, hayatlarının vaz geçilmez bir parçası haline geliyor. İşlerine, alışverişe, haftasonu gezilerine, bahar pikniklerine, yaz aylarında yüzmeye yani hemen hemen her yere bu iki teker üzerinde gidiyorlar.
Nisan ayı, pek çok Amsterdamlı ilkokul öğrencisi için heyecanlı bir dönem. Okulun trafik derslerinde öğrendiklerini, uygulamalı bisiklet sınavında ortaya koyup sertifika almaya hak kazanmak ve bir sonraki yıl her gün arkadaşlarıyla okula pedallayabilmek anlamına geliyor.
Hollanda ilkokullarındaki bisiklet ve trafik eğitimi dersi zorunlu olmadığı halde hemen hemen her çocuğun keyifle aldığı bir ders. Bu derste trafik levhalarının anlamları, trafik akışında araçların önceliği gibi basit ancak önemli temel trafik kuralları öğretiliyor.
“Bu sınavı geçebilmek için öncelikle bisikletinizin eksiksiz olması lazım. Yani ön ve arka ışıklarının, zilinin, frenlerinin çalışır durumda olması ve arka çamurluğun daha görünür olması için otuz santimlik beyaz bir şerit ile boyanmış olması gerekiyor. Sınav günü çok heyecanlıydım. Tıpkı ehliyet sınavlarında olduğu gibi belli bir alan içinde sürüş yapıyorduk ve öğretmenlerimiz de hatalarımızdan puan kırıyordu. Bu sınavlarda en fazla beş hata hakkınız vardır. Beş hata yaptığınızda bir sonraki hafta tekrar sınava girmeniz gerekir. Ben girdigim ilk sınavda üç hata ile testi geçip sertifika almaya hak kazanmıştım.”
Kimilerine Göre Bisiklet, Hollandalıların Genlerinde Kodlanmış
Tamamı düz yollardan, birbirine bağlanan kanallardan ve köprülerden oluşan Amsterdam, bisiklet kullanımına çok müsait. Burada her gün yarım milyona yakın insan şehir içi ulaşımını bisiklet ile sağlıyor. Tüm kent trafiği ve ulaşım altyapısının merkezinde bisiklet bulunuyor. Özel bisiklet yollarına sahip şehrin trafiğinde bisikletlerin her zaman geçiş üstünlüğü mevcut. Bu avantajların yanı sıra tren ve metrolarda da bisiklet taşınabiliyor. Böylece Amsterdam’da bisiklet, toplu ulaşıma da başarılı bir şekilde entegre edilmiş oluyor.
Bir Avrupa başkentinde, sokakta yürüyen insan kalabalıklarını görmek ne kadar sıradan ise, Amsterdam’da aynı oranda bisikletlilere rastlamak son derece sıradan. Kimi sosyologlara göre bisiklet, Hollandalıların DNA’sında var. Yeni doğan bir insanın bir süre sonra yürümeye başlaması gibi Amsterdamlılar da aynı doğallıkla küçük yaşlardan itibaren yürür gibi bisiklet kullanmaya başlıyor.
Hollandalıların Araba Sevdası
"İkinci Dünya Savaşı sonrası Hollanda zenginleşti. 1950’lere doğru araba sahibi olmak iyice kolaylaştı ve böylece sokaklar araba doldu. Hem araç trafiği, hem de park sorunu kent yaşamını zora soktu. Kentin görüntüsü, dokusu bozuldu, havası kirlendi. Ulaşımı da adeta kilitlendi, çünkü Amsterdam kenti motorlu araç trafiğine uygun olarak düzenlenmemişti. Sokaklar çok dardı. Her yerde su kanalları ve tarihi binalar olduğu için büyük oto yollar yapmak da neredeyse imkansızdı. Yani aslında şehirde arabalara yer yoktu..."
Kent İçi Ulaşımda Devrimin Sloganı:
Herkes İçin Bisiklet
1970’lerin başında insanlar durup düşünmeye başladı: Bu kadar çok arabaya gerçekten ihtiyacımız var mı? Konuyla ilgili tartışmalar medya aracılığıyla yetkililer üzerinde büyük etki yarattı. Şehir planlamacılar konuya el attı ve ortaya iki farklı görüş çıktı. Bunlardan biri, kentin altı şeritlik otoyol ağlarıyla örülüp trafiğin rahatlatılmasından yanaydı.
Diğeri ise, yapılacak otoyolların tarihi dokuya zarar vermekle kalmayıp soruna uzun vadede kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini ileri sürüyordu. 1974 yılında Amsterdam belediye meclisi bu otoyol merkezli planı oylamaya sundu ve yirmi üçe yirmi iki oy ile betonlaşma/otoyol projesi iptal edildi. Bugünkü tarihi Amsterdam, bir oy gibi küçük bir farkla kurtulmuş oldu. İşte Amsterdam´ı otoyollar yerine bisiklet yollarıyla örme fikri de o zamanlar ortaya çıktı."
Amsterdam Efsaneleri
Büyük Şehrin Park Yeri Problemi
Önümüzde Amsterdam gibi bir örnek varken, kent içi ulaşımda hala büyük sıkıntılar çekiyor olmamızın nedenlerini sorgulamamızın vakti gelmiştir belki de. Hazır yeniden popüler olmaya başlamışken daha fazla insanın bisiklet kullanması dileği ile...
Sertaç Kasaplar
İlk Yayın
Ağustos 2013 - Kamil Koç Yolculuk Dergisi